Biorezonans Tedavisi Nedir?
Frekans Tıbbı
Modern tıp, homeopati, akupunktur, psikoterapi gibi birçok bilim dalını da kapsayan sıradışı bir holistik tıp yöntemidir.
Vücuttaki enerji meridyenlerini optimize ederek vücudun kendi iyileşme kapasitesini uyaran, bunun için vücuttan alınan bedenin kendi frekansının yanında, dışarıdan alınan homeopatik ilaçlar, nozodlar, renkler, mineraller gibi birçok madde ve ilaçların da frekansını kullanan yeni çağın tıp bilimidir. Frekans tıbbı; modern tıp, homeopati, akupunktur, psikoterapi gibi birçok bilim dalını da kapsayan sıradışı bir holistik tıp yöntemidir. Vücuttaki enerji meridyenlerini optimize ederek vücudun kendi iyileşme kapasitesini uyaran, bunun için vücuttan alınan bedenin kendi frekansının yanında, dışarıdan alınan homeopatik ilaçlar, nozodlar, renkler, mineraller gibi birçok madde ve ilaçların da frekansını kullanan yeni çağın tıp bilimidir.1940 yıllarında ünlü alman bilim insanı Dr. Voll tarafından geliştirilmiştir. Dr. Voll; Yaşayan tüm organizmalar içindeki tüm biyokimyasal işlemleri, elektromanyetik nitelik taşıyan bir bilgi sistemi tarafından yönetildiğini bulmuştur.
Hücredeki tüm biokimyasal işlemler, diğer biokimyasal işlemleri etkileyecek atoma has mikro-elektromanyetik yayılımlar oluştururlar. Daha sonra Dr. Popp bu konuda çok ciddi çalışmalar yapmıştır. Dr. Popp’a göre canlı organizmaların bağımsız hücre çekirdeklerinde biofoton denen elektromanyetik antiteler oluşmaktadır.
Biofotonlar, hem dışsal etkenler, hem de bitişik hücredeki biofotonların salınımına cevap verirler. Sadece canlı organizmada bulunan bu biofotonlar biyolojik biokimyasal olayları anında etkiler. Biofotonlar, hücrenin genotipinde depolanan ve hücreden hücreye iletişimi sağlayan çok küçük enerjili ışık kuantumlarından oluşur.
Dr Popp’a göre, biofotonlar yaşayan organizmadaki otonom iletişim sisteminin kurucusudur. Biofotonlar hücreler arası iletişimin yanında; her yaşayan organizmanın çevresiyle olan iletişimini de sağlar. Dr. Popp çalışmalarında ; kanserli doku ile sağlıklı doku arasındaki en belirgin fark olarak, kanserli dokuda biofoton salınımının çok azaldığını gözlemlemiştir. Bedenimizdeki bütün biokimyasal süreçleri dengeleyen enerjitik bir kontrol mekanizması vardır. Organizmaların sağlıklılık halini korumak, bu kontrol mekanizması sayesinde olur.
Hastalık; Bu enerjitik denge mekanizması bozulduğunda ortaya çıkar. Hastalık , yaşamı tehdit eden duruma karşı normal mekanizmalarla karşı koyamayan organizmanın geliştirdiği patolojik bir savunma mekanizmasıdır. Bunun sonucunda organizmada normal dışı sapmalar olur ve organa ve sisteme özgü semptom dediğimiz normal dışı bulgular oluşur. Kısaca hastalık kendini iyileştiremeyen organizmanın gösterdiği bir patolojik savunma mekanizmasıdır. Sağlık nasıl kişiye özgü ise; hastalık da kişiye özgüdür.
Gerçek iyileşme için bu enerjitik dengenin yeniden kurulması gereklidir. İşte biorezonans ve frekans tıbbı ; hiçbir kimyasal etken kullanmaksızın bozulan enerjitik dengeyi düzelterek iyileşmeyi sağlar.
Hastalık oluştuğunda kişinin patolojik, fizyolojik ve psikolojik durumuna göre salınan biofoton şiddeti, salınım şekli ve yayılımı kişiye özgü değişmektedir. Bu yüzden tedaviler de hep kişiye özgü olmalıdır.
Biorezonans ve Frekans tıbbının diğer tıp metotlarından en önemli farkı; Standart tanı ve tedaviler değil kişiye özel tanı ve tedaviler yapmasıdır.